İlker Sezen ile Röportajımız

Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkürler.

1- Sizi tanımayan arkadaşlar için İlker Sezen’den kısaca bahseder misiniz?

Bahsedelim. 🙂 Ben 1982 Yılında Mersin de doğdum ve burada büyüdüm. Küçüklüğümden bu yana el işi, el sanatları, amatör fotoğraf makinalarıyla önüne geleni resim çekmek gibi işlere çok meraklıydım. Annem çocuk gelişimi mezunu olduğu için beni bu ve benzeri konularda devamlı teşvik etmiş çok küçük yaşlarımdan itibaren. Tabiri caizse doğuştan yetenekleri olanlardanım. 13-14 yaşlarımda beni fotoğrafçının yanına çırak olarak verdi ailem. Hem bu konulara ilgim sebebiyle, hemde bilirsiniz, meslek öğrensin gayesiyle malum. Ustalarım hepsi profesyonel sanatçılar tabi ki yeteneğimi fark edince üzerime düştüler sağ olsunlar.

Akabinde lise yıllarımda da zaten endüstri meslek lisesi Makine Resim Teknisyenliği bölümünü okudum, o zamanlar sınavla alınıyorduk, ben kazanarak girmiştim. 1998 senesinde Photoshop ile tanıştım, o yıllar fotoğrafçıların photoshop ile çalışmaya ilk kez başladığı yıllar. Harçlıklarımı ve ustamdan aldığım haftalıklarımı biriktirip bir PC aldım. Evde uyumaz photoshop çalışırdım. 2000 senesinde, tesadüfen bir mimar ağabeyim, bana 3DsMax yazılımını yükledi. Takıldığım yerlerde sürekli yardımcı oldu. Mezuniyetim makine ressamlığı olunca haliyle proje okumakta da zorlanmadığım için kolay adapte oldum. Bu şekilde mesleğe giriş yapmış oldum, sonrasında gerisi geldi zaten.

2- Sizi herkes yakından tanıyor. Bu sektöre 20 yıla yaklaşan kariyerinizdeki iniş-çıkışlar nelerdir?

Ben 2003 yılına kadar fotoğraf stüdyolarında, profesyonel düğün albümleri hazırlıyordum. Sonrasında kendi stüdyomu açtım, bu arada piyasaya 3D çizimlerde yapıyorum elbette, yanlış hatırlamıyorsam 2004 veya 2005 senesinde hepinizin yakında tanıdığı ve şu an Animanya Animasyon Stüdyosunun sahibi kıymetli ağabeyim ve eski patronum 🙂 Hüseyin ÖZTÜRK’ün ekip liderliğinde tamamlanan 40 dakikalık bir animasyon film çıktı piyasaya, ilk öğretim okullarında sinema gösterisi olarak izletiliyor o yıllar Youtube falan yok tabiki. 🙂

Ben kendi çabalarımla karakter animasyonu işiyle uğraşıyorum, çok meraklıyım. Kısa bir süre sonra Hüseyin ÖZTÜRK ve ekibiyle ile bizzat tanıştım. Sağolsunlar yardımcı oldukları bir çok konu oldu. 2006 senesinde ilk öğretim okulları için ilk 40 dakikalık filmimi (PROFESÖR ÇOKBİLMİŞ) yaptım. Oradan kazandığım deneyim ile kendi ekibimi kurup 2 tane daha 40 dakikalık animasyon film yaptım (MUCİZE ANAHTAR ve DEDEKTİF PAÇOZ).

2009 yılında ülke genelinde bir kriz olmuştu, malum bizim sektör pahalı bir sektör, o dönem firmamı kapattım. Akabinde Hüseyin ÖZTÜRK ile birlikte çalışmaya başladık. Hüseyin abinin ekibine ekip liderliği yaparak ta dedektif paçoz filmini tamamladık. Ben bu arada kendi kendime mobilya sektörü ile ilgili sürekli çalışmalar yapıyorum elbette ancak amatör olarak malum. Ankara’da çok tesadüfi bir şekilde ZEBRANO MOBİLYA firmasına yolum düştü. Firma sahibi benim çalışmalarımı görüp modelleme konusundaki yeteneğime ilgi gösterdi, sonrasında mobilya sektörü serüvenim başladı işte.

Dediğim gibi zaten Makine – Resim teknisyenliği Mezunu olduğum için bir çok konuya hakimdim yani en azından imalat çizimini anlayıp uygulayabilecek seviyede. Kalan bir çok konuda da yine çok kıymetli arkadaşım ve ZEBRANO MOBİLYA’daki Kısım Şefimiz SERHAT SEZGİN’in çok yardımları oldu. Fikirlerini ve tecrübesini benimle paylaştı. Zaten mesleğe ilk başladığım yıllardan bu yana freelance çalışıyordum. ANKARA, İSTANBUL, İZMİR gibi büyük şehirlerde yaşayıp çalıştım. Hem firmalar ile hemde freelance olarak çalışmalarım sürdü diyebilirim. Şu an mersindeyim, home ofis çalışıyorum şimdilik, hem animasyon hemde mobilya sektörü ile ilgili kendi çapımda elimden geleni yapıyorum diyelim.

3- Animasyon ekolünden gelen biri olarak mimari ve animasyon alanına bakışınız nedir?

Bizim sektörün animasyon kanadı mimari gibi değildir. Kendi kendinize bende yapıyorum bak diyebileceğiniz ve iyi kötü bir şeyler yapıp bunu paraya çevirebileceğiniz alanlar çok kısıtlıdır ki çok ufak tefek işler dışında pek piyasa da da göz açtırmazlar. Animasyon işlerine merak salmış arkadaşların yetişmesi zordur. 3-5 ayda bir yere gelemezsiniz ve özellikle de gerçekten yetenekli değilseniz isim yapmanızda, iş bulmanızda baya güç aslında.

Mimari’ye gelince o konuda ben devamlı yanlış bir algıya maruz kalıyorum. 🙂 Yalnızca mobilya firmalarına ve onların projelerine çizim yapan bir sanatçıyım. Hayatımda toplasanız 20 yıldır 3 müteahhit tanımam zaten onların ikisi de normal çocukluk arkadaşım 🙂 Fakat elbette mekan görselleştirme ve konsept tasarımlarıda yapınca mimari çizim yapıyor diyorlar. Aslında mimari işler ikiye ayrılıyor. İlki yalnızca fikir vermek amacı ile yapılan ve bir biçimde herkesin sektöre bulaştığı kısmı zaten biliyorsunuz Mimari Görselleştirme. Bu kısımda bir şeyleri sahneye diziyor ve render alıyorsunuz sonra çizdiğiniz şey hayata nasıl geçirilir o sizi ilgilendirmiyor.

Benim ve benim gibi çalışan arkadaşların yaptığı projeler aslında UYGULAMALI 3D SUNUM GÖRSELLEŞTİRMESİ, işin bu kısmı hem 3D alanında, hemde imalat, malzeme ve piyasa tecrübesi alanında çok tecrübe isteyen bir kısım. Yani sahneye koyduğunuz halının metrekaresi ve markasından, parkenin ürün koduna kadar her şeyin %100 karşılığı olmak zorunda, hazır üretimi yoksa imalat detayları ve çizimleri bulunmak zorunda, bu elbette daha yorucu ve uzun uğraşlar isteyen bir tarafı.

Ayrıca birde artık ürünlerin fotoğraf çekimleri yerine 3D olarak görselleştirilmesi hususu var, bu işe de ilk başlayanlardan birisiyim sanırım. Ürün görselleştirme diyorum ben kısaca. Çok ciddi deneyim isteyen bir kanat. Fotoğrafçılık ve özellikle mobilya sektöründe deneyiminiz yoksa kesinlikle iş teslimi yapamayacağınız bir saha. Özellikle son yıllarda alanında uzmanlaşmak ve sabır maalesef yok denecek kadar az sektörümüzde, en vahim gördüğüm tarafı bu. Herkes bir şeylere kolay ulaşmak istiyor haliyle ancak olmuyor 🙂 Sektörümüzde sabırlı olmayı aşılayabildiğimiz sürece bana göre çok önümüz açık ve herkes için çok güzel işler var.

4- Klasik mobilya modelleme deyince bize göre ülkede ki ilk isimsiniz. Bu alandaki kariyer gelişiminiz nedir, zorlukları nelerdir, o kadar çok ayrıntılı modelleme yapmanın zorlukları nelerdir?

Eheheh 🙂 estağfrurullah. Aslında klasik mobilya modellemenin normal modellemeden sabır dışında hiç bir farkı yok. İlk benim yaptığım doğrudur, ancak yine bir uygulamalı villa projesi içindi birebir ürünün gösterilmesi gerekiyordu. Bende o dönem modelledim. Şimdi tabi ki şu var, tecrübeniz çok önemli bu konuda çünkü pratiklik isteyen bir saha özellikle klasik mobilya. Sanılanın aksine her klasik mobilyayı da modellemiyorum aslında çoğu hazır modelin üzerinden revizede yapabiliyorum. Ancak mobilya sektöründe modeller ve motifler genelde belirli bir mantık ve birbirini tekrarlayan şekillerde üretilir. Bu sebeple bildiğimiz hazır model mantığı gibi değil yani.

Benim en büyük avantajım sizinde söylediğiniz gibi animasyon ekol’ünden gelmem. Zaten karakter modelleme yapıyordum ve anatomi bilgim ile animasyon projelerine modelleme yapmak konusunda deneyimim vardı. Bu size pratiklik kazandırıyor yıllar içerisinde, birde özellikle sabır ama korkmamanız gerek. Bu nasıl bitecek şimdi dediğiniz anda kaybedersiniz. Benim en büyük özelliğim işten korkmamam diyebilirim.

5 – Mimari görselleştirme ağırlıklı açtığınız Youtube eğitim kanalı projeniz nasıl gidiyor. Kanala yönelik geleceğe dair planlarınız nelerdir?

Kanalım konsunda çok olumlu tepkiler alıyrorum halen, halen diyorum çünkü bir süredir hem işlerden hemde kanalın tüm yapısını değiştireceğim için yaptığım hazırlıklardan dolayı ihmal ettim gibi sanırım. Youtube kanalım için 1000 videoluk bir arşiv oluşturma hedefim var. Her konuya değindiğim ve içerisinde sohbet bölümleri ile sıkça sorulan sorularında yer aldığı, sanırım yaza kadar tamamlamış olurum. Bu anlamda ihtiyacı olan arkadaşlarıma faydalı olmaktan da çok mutlu oluyorum.

6- Animasyon alanıyla ilgilenecek arkadaşlar nereden başlamalılar, hangi yazılımlardan yararlanmalılar ve sektörde nelere dikkat etmeliler?

Bizim sektörde animasyon kanadı çok uzun ve yorucu bir yol söylemiştim. Öncelikle ne yapmak ve ne olmak istediklerine karar vermeliler. Zor olan görevler var, nispeten daha hızlı yol alınacak görevler var. Genelde Senior Generalist çok daha revanştadır haliyle bu baştan sona bir animasyonu tamamlayıp teslim edebileceğiniz her konuya hakim olmanızı gerektirir ve maaşıda daha iyi 🙂 Ancak 10 yıldır dirsek çürüten bir çok arkadaşımız halen Senior Generalist olarak firmalarda pozisyona uygun bulunamayabiliyorlar. Sabır ve uykusuzuk en önemli etken ve özellikle araştırma.

Bunların dışında, Modeller’lık, animatörlük, ışıklandırma ve render uzamanlığı gibi sınıflara ayrılmış pozisyonlarda var. Ben yaptım oluş mu??? gibi konular değil bunlar. Evet ülkemizde hala çok ciddi 3D eğitimi verilen bir akademi yok animasyon alanında ancak bir çok kaynak var internette ve örnekler verecek olursam anatomi bilmeyen birisinin karakter modellemesi imkansızdır aynı şekilde fotoğrafçılık tekniklerinden haberi olmayan birisininde ışık ve render uzmanı olarak pozisyon bulması imkansızdır. Tavsiyem kara düzen değil, sistemli programlı, sabırlı ve uykusuz binlerce geceyi feda edecek kadar yürekli olunması 🙂 Hemen sonuç beklenmemesi ve motivasyonunuzu uzun vadeye yayabilecek kadar öz verili olunması.

7- Fotoğrafçılık geçmişinizi biliyoruz. Fotoğrafın, kadrajın, merceğin, enstantane, ISO vs. uzmanlıkları render alırken 3D sektöründe nasıl ve neden kullanmalıyız.

Bu soru için özellikle teşekkür ederim en hassas olduğum konulardan birisi malum. Bizde genelde verilen iç mekan veya dış mekan görselleştirme eğitimlerinde dahi arkadaşlara sahneye HDRI yerleştirmeyi gösterip GERÇEKÇİ RENDER öğrendiniz deyip gönderiyorlar. Kimsenin diyaframın ne olduğundan haberi yok. 🙂 Dolayısı ile gerçek dünyada kullanılan aydınlatma tekniklerinden haberiniz yoksa her çalışmanızda aynı kaliteyi almanız mümkün olmuyor.

Ya da her çalışmanız aynı oluyor bu daha vahim bence. Facia bir şekilde dramatik aydınlatma tekniği ile render alınmış loft mekanlar veya lüks/avangard bir mekanın güneş ışığıyla render edilmiş içler acısı halini görüyorsunuz sonra karşınızda.

Kadraj bilmiyor mesela kimse öğretmemiş, mekanı anlatırken ya tavanın en köşesinden geniş açı lens ayarı ile basıyor renderi yada birisinin kadrajını taklit ediyor ama yakın plan ürün kadrajını genel plan sahne kadrajına yapıyor, haliyle ortaya traji komik sonuçlar çıkıyor. Şimdi uzmanlaşmak bambaşka bir konu ancak en azından fikir sahibi olmak ve temellerini bilmek sizin iş kalitenizi de piyasada göreceğiniz değeride emin olun kat ve kat yükseltiyor müşteri kanadında. Bu sebeple HDRI render nasıl alayım yerine temel fotoğrafçılık bilmek, hayatınızdan renderim gerçekçi olmadı TÜHH..!!!! sorunsalını inanın tamamen temizler.

8- Eski şirketiniz olan Tridix Studios hakkında neler oldu, neden kapandı size göre nerede yanlış yaptınız. Zaten sayıca az olan bu alana yönelik şirketin geçmişine dair neler söylemek istersiniz?

Tiridix aslında faaliyette olduğu dönem içerisinde 4 tane 40 dakikalık animasyon film yapıp satmış, bunları kendi bölgesinde gösterim ve organizasyonlarını tertiplemiş ve bunun yanında da bir çok irili ufaklı iş yapmış bir firmaydı. Kapanma sebebi ticari tecrübesizlik elbette. Yirmili yaşlarda ülkenin geleceği ile ilgili fikirleriniz çok gelişmiş olmuyor haliyle, siz gelişmiş olduğunu düşünseniz de hehehehe 🙂

2009 senesinde kriz olacağını tahmin edemeyerek bir şeyler yaptık, dolayısı ile kriz döneminde de 6 ay kadar dayanabildik ve kapatmak zorunda kaldık. En önemlisi de şu an çok şanslı bir dönemdeyiz. O zamanlarda sosyal medya ve internet kullanımıda sektörel alan çok yaygın değildi şimdiki kadar haliyle arabaya atlayıp gidemediğiniz hiç bir yerden iş alamıyordunuz. Bu bir bütçe zaman ve emek gerektiriyor taktir edersiniz. O dönemlerde de çok tanınıyorduk hem firma hemde isim olarak ancak yinede büyük farklar var şimdiki durum ile o dönemin arasında. Şimdi olsa kapatmaz youtubeye proje yapardık 🙂

O zamanlar Youtube dahi yoktu ehehehe ..!!! Belki gelecekte yine bir şeyler olur kısmet. Tecrübe oluyor her şey insanın hayatında.

9- Çalışmalarınızda aktif olarak kullandığınız yazılımlar nelerdir? Bu yazılımı da öğrenmeyi düşünüyorum dedikleriniz var mı?

Ben 3D Studio Max, Photoshop ve Vray kullanıyorum. Birazcık after effects bilgim var bana yetiyor. Bunun dışında ekstra plugin veya yazılım sevenlerden değilim o konuda toprağım Volkan KAÇAR bana ROMALI MISIN der hep 🙂 heheheh… Hedefimde çok merak ettiğim ve beğendiğim için Blender ve gimp kullanmayı öğrenmek var ancak adapte olmak çok zor halen savaşıyorum 🙂

10- Vray mi Corona mı? O mu bu mu şu mu gibi karşılaştırmalar size göre neden yanlıştır. Hangi render motoru neden iyidir ya da neden kötüdür?

Yukarıda konuştuğumuz, Temel fotoğrafçılık tekniklerini, diyafram, enstantene, hangi lens ne için kullanılır, fotoğrafçılıkta aydınlatma teknikleri ve prensipleri, kadraj ve kompozisyon oluşturmak gibi konuları bildiğinizde hangi render motoru iyi sorusu da kafanızda olmaz çünkü hiç birisinin diğerinden bir eksisi veya çok çok büyük artısı yok aslında. Yaklaşık aynı sonuçları alırsınız.

Alışkanlık meselesi birde işin teknik kısmına girdiğinizde ihtiyacınıza cevap vermesi ile ilgili bir konu. Bana göre gerçekten bir render motorunda uzmanlaşmadan şu iyi bu kötü demek büyük cahillik olur. Ancak şu var, öğrenme aşamasında kaynaklara ulaşmak, ileri ki aşamalarda gerçek dünyadaki tekniklerin 3D yazılımında kullanılması ve teknik aşamalarda, hem animasyon hemde image görseller gerek compositing gereksede color grading ile ilgili konulardaki yeterlilik ve ihtiyaca cevap vermesi konularındaki süregelen tecrübeleri açısından VRAY en mantıklı tercih olur diye düşünüyorum.

11- Şu an aktif olarak kullandığınız PC donanımı nedir?

Intel i7 8700 işlemci kullanıyorum, 1050ti ekran kartı var üzerinde, 32 gb ram, 240 GB SSD , 1 TB HDD HP P790 bir hazır kasa bu, abartılı fiyatı olan bir sistem değil ve ben çok çok çok memnunum.

12- Bu sektöre yeni başlayacak olanlar kendilerine nasıl bir yol haritası çizmeliler. Bu konuda tavsiyeleriniz nelerdir?

Sabırlı olsunlar. fotoğrafçılık kurslarına gitsinler mutlaka. Modelleme için anatomi bilgisi şart olmazsa olmaz, koltuk dahi modelleyecekseniz ŞART. Resim heykel kursları var mutlaka gitsinler, HDRI ile render almayı öğreten birinden emin olun 3 kat daha fazla faydası olacaktır. Ve uyumasınlar 🙂 Uykuyu seven hiç kimseden bizim sektörde bir şey olmaz… UYUMAK YOK… UYURSAN ÖLÜRSÜN..!!! :)))))

13- Sektörümüzde konunun meraklıları için ülkemiz ve dünyada takip edilmesi gereken alanında uzman kişi ve kişiler kimlerdir?

Ülkemizde benim çok değerli dostlarım ve arkadaşlarımda olan sanatçılar var. Volkan KAÇAR, Derya BİRİNCİ, Serhat SEZGİN, Emir ŞAFAK, Cihan ÖZKAN, Niyazi SELİMOĞLU, Levent ÖGET, İnan ARSLAN, Bülent ÇİKİOĞLU, Cem TEZCAN, Özellikle animasyon alanında; Hüseyin ÖZTÜRK, Hamza BOL, Erdinç GÜRBÜZ, İsmail FİDAN yabancılardan benim en beğendiklerim elbette EFSANE Marek DENKO 🙂 Carlos Ortega ELIZADE, SAL TALAMO

14- CG ve tasarım konularında takip ettiğiniz online platformlar, siteler, sosyal medya grupları hangileri?

Öncelikle moderetörü de olduğum, 3D EMPIRE grubu var, Kendi kurduğum grup olan CG EXTENT’tede aynı şekilde çok aktifim. TEN THOUSAND HOURS, 3D MODELING AND ANIMATİON, takip ettiğim gruplar arasında.

İçeriği Sosyal Medyada Paylaşmak İster misiniz?