Serkan Özdoğan ile Röportajımız

1- Sizi tanımayan arkadaşlar için Serkan Özdoğan kimdir?

1986 Ankara doğumluyum. 2008 İktisat mezunuyum. Evliyim ve bir de küçük kızım var. Memur bir ailenin lojmanlarda büyüyen çocuğuyum. 14 sene profesyonel hentbol hayatım oldu.

Daha üniversitedeyken ticaret hayatıma başladım. İlk önce Organizasyon işleriyle başladım. Arkasından “Başkent Oyun Atölyesi” adında bir sahne açtım. Butik bir sahneydi ve bir yapım şirketimiz vardı. Çok güzel bir batışla Türkiye’de sanatın para etmeyeceğini kendime ispatlamışken, eşimin 3Ds Max diye bir program öğrenmem gerekiyor demesiyle hayatım değişti aslında. Kendisi iç mimar ve asgari ücretle bir yerde çalışırken eğer bu programı öğrenirse zam alacağı söylenmiş.. Bizim hikayemiz de burada başlıyor aslında.

2- START Grup isminin hikayesi ve merak edenler için şirketin dünü ve bugüne hakkında neler söyleyebilirsiniz?

START ismini başta gerçek anlamında kullandık. Eşimle beraber yeniden bir başlangıç yapalım diyerek yola çıktığımız için ismimiz bu oldu. Sonradan anlam yüklendi aslında koyduğumuz isim bir yandan Serkan Tuğçe ART’ın kısaltılmışı oldu. Hayat içerisinde bazı işaretler olduğuna inanırım. Bunu fark edince işaretin bu olduğuna da inandık.

Evimizin bir odasını hemen şirket merkezi olarak gösterdik. 1 Laptopumuz vardı toplam. Bir de kocaman bir batık borcu. Şirket kurulumunu tamamladıktan sonra internet üzerinden ufak tefek reklamlarla Erzurum’da bir mimar bize ulaştı ve hikaye başladı.

Akşam saat 22:00’de bir kadın ağlayarak bize ulaştı. Sabaha kadar projenin yetişmesi gerektiğini söyledi. Tamam dedik. Yetişti de.. O kadar uzun süre iş yolladı ki biz artık homeofis yerine gerçek bir ofise çıktık.

Daha sonra da kazandığımız her kuruşu işimiz için harcadık. Hem sistemlerimizi geliştirdik hem kendimizi. Sonra da ailemize yeni çalışma arkadaşlarımız katıldı. Kimi geldi kaldı. Kimi geldi gitti ama hepsiyle dost olduk.

Şirketin dünü bu kadar. Ama bugünü ve yarını için tek söyleyebileceğim şey “ÇALIŞMAK”. Ben inanıyorum ki emek olmadan yemek olmuyor hiçbir zaman. Ve hayat çalışmadan kazanılamıyor.

3- Ticari anlamda yaptığınız işler için, işin ilerleyiş süreci nedir. İşi bulmadan iş teslimine kadar?

START Grup iki alanda varlığını devam ettiriyor. 3D Görselleştirme ve İçmimari Dekorasyon/uygulama. İki alanda da artık sadece referans sistemiyle çalışıyoruz. Çalıştığımız bir çok mimari ofis var. Bu ofislerin müteahhite ya da yarışmalara sunum hazırlamalarıyla başlayan yolculuk; Görselleştirmede katalog ve reklam görselleştirmelerinin yapılmasına, iç mimaride de uygulamaya kadar gidiyor. Yani mimari ofisten projesini teslim alan bir firma, lansmana kadar başka bir firmaya ihtiyacı olmadan işini bitirebiliyor.

Çok fazla iş ortağımız bulunuyor. Bu sayede müşterilere maketinden reklam çalışmalarına kadar geniş bir yelpaze sunabiliyoruz.

4 – Şirketinizde görev dağılımları nasıl? Kendinizde bizzat çalışmalara katkıda bulunuyor mu sunuz?

2 Ayrı grup olarak çalışıyoruz. Bu gruplar birbirine paralel olarak çalışıyor. Hem iç mimari grup hem görselleştirme grubu birbirine yedek olarak iki tarafta da yer alabiliyor iş durumuna göre.

Hem eşim hem ben bizzat çalışmaların içindeyiz tabi ki. Görselleştirme tarafında ben her renderımı kendim alırım. Patronluk bilmiyoruz. Olamayız da çünkü yaptığımız işler emek işi ve emekten uzak kalırsanız ne müşterilerinize karşı kendinizi savunabilirsiniz ne de başarıyı yakalayabilirsiniz.

5- Türkiye’de mimari görselleştirme ve animasyon sektörü hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Çok iyi isimler var gerçekten. Hayranlıkla izliyoruz. Fakat genel bir sıkıntı var sektör içerisinde. Bilgiye ulaşım arttıkça bilgiden uzaklaşan çok büyük bir kitle var sektörde. Kendini çok hızlı geliştiren arkadaşları görüyoruz. Bir yanda da biz 3 ay önce yaptığımız renderları bile paylaşmaya utanırken hiçbir şey üretmeyip 10 yıl öncenin işleriyle prim yapan tipler de var. Yani bizim sektör de Türkiye gibi.

Tavsiyem şu ki; kimsenin peşinden gitmeye çalışmayın. Başkasının bayrağını sallamaya devam ederseniz kimse sizi tanıyamayacak. Ne isminiz olacak ne akıllarda kalan işiniz.

6- Bilgisayar grafikleri ile ne zamandır uğraşıyorsunuz ve bu seviyeye ulaşmanızda ne gibi aşamalar kat ettiniz?

Benim bilgisayarla tanışmam çok erken oldu. 1993 senesinde siyah beyaz ekranlı bir laptopum vardı. O günden bugüne çok sevdim bilgisayarla çalışmayı. Fakat kullandığımız bu programlarla tanışmam yaklaşık 7 sene önce oldu.

Benim en büyük avantajım iyi derecede İngilizce biliyor olmam oldu. Sınırsız bilgiye ulaşmanızı engelleyecek tek şey o bilginin yazıldığı dili bilmemek olur. Yaptığımız işle alakalı zaten çok fazla bilgi var. Sistematik olarak bunları takip ederseniz ve uygularsanız her istediğinizi yapabilirsiniz zaten.

Başka bir mihenk taşı da öğretmeyi seven insanlarla çalıştım. Mimari anlamda bir eserin nasıl tanıtılması gerektiğiyle alakalı çok yardımları oldu çalıştığım mimarların.

7- Yazılımlar birer araç olsa da çalışmalarınızda aktif olarak kullandıklarınız, öğrenmeyi düşündükleriniz nelerdir?

Max, Vray ve PS üçlüsü vazgeçilmezim. Revit Autocad ve Lumion da bir o kadar sık kullandığımız programlar. After Effects animasyonlarda elimiz ayağımız. Max in Forest Plugin’i en çok kullandığım plugin.

Bu saydığım programlarla uyumlu çalışan her programı da öğrenmeye çalışıyoruz tabi ki. Her biri daha değişik vizyon kazandırıyor bize.

8- Şu an aktif olarak kullandığınız PC donanımı nedir?

Şahıs olarak 88 çekirdekli GTX1080ti ekran kartlı bir PC kullanıyorum. Tabi ofis genelinde 400 çekirdeğin üstünde bir işlemci gücüne sahibiz.

9- Bu alanda çalışmak isteyen yada bu işi yapan şirketlere başvuracak arkadaşlara tavsiyeleriniz nelerdir?

İyi bir portfolyo her şeyden önemli. Bu işi bir süre yapmış herkes uyumsuz bir portfolyoyu hemen anlar emin olun. Eskiden çok iyi kopya çektiğimizi zannederken hocanın her şeyi görebildiğini bilmiyorduk ya, şu an işin öğretmen kısmından bakınca her şey belli oluyor.

Tavsiyem iş verenden beklemeden bir deneme süreci talep edin. Çünkü piyasada bir işi yapabilmek tek başına bir şey ifade etmiyor. Vakit çok önemli. Hangi alanda çalışıyorsanız; ne kadar vakitte ne yapabildiğinizi ispatlayın. İspatladığınızı düşündüğünüz noktada işverenle pazarlığa oturun.

Bana sorulan maaş sorularına ben de soruyla cevap veriyorum.

• Ne kadar maaş veriyorsunuz?
• Ne kadar yükümü alacaksın?

Bu tamamen bununla alakalı bir durum.

10- Sektörümüzde konunun meraklıları için ülkemiz ve dünyada takip edilmesi gereken alanında uzman kişi ve kişiler kimlerdir?

Serkan Çelik’e iş olarak hayranım. Alex Roman ve Marek Denko detay konusunda benim için muhteşemdir. Volkan Kaçar, Bülent Çikioğlu, Emrah Uğur, Serkan Gezgin gibi çok iyi sanatçılarımız var sektörde.

Ayrıca Ajans Aneva da sevdiğimiz firmalardan 🙂

Yeni yetişen ve ileride çok başarılı olacağına inandığım; Berk Güdek gibi kardeşlerimiz de tabiri caizse koşuyorlar. Saymayı unuttuğum, daha doğrusu koca bir liste olmaması için anamadığım, çok insan var. Bu insanların ortak özellikleri emeklerini sonuna kadar ortaya koymaya çalışmaları. Yani bir foto çekip Unwrap ve Displace le iş yaptım zannetmiyorlar..

11- CG ve tasarım konularında takip ettiğiniz online platformlar, siteler, facebook grupları hangileri?

Vrayle ilgili bir çok platformu takip ediyorum Vray World, VWArtClub gibi. Evermotion, Turbosquidve CGArtZone hep gözümüzün bir köşesinde tabi ki. İzzet Alşan’ın grubunu aktif olarak takip ediyorum yerli platformlarda.

Son olarak sana da çok teşekkür ederim. Yoğun iş hayatının yanında bir selamı esirgemediğin ve bu röportajı yaptığın için…

İçeriği Sosyal Medyada Paylaşmak İster misiniz?