Art of CGI  23 Kasım 2018   Ana Sayfa/Röportaj  

Serkan Dinç ile Röportajımız

5 sene önce

Öncelikle Türk VFX Sanatçılarına CGI’lara ve çalışmalarına önem ve destek verdiğiniz için asıl ben teşekkür ederim. Hiçbir çıkar gözetmeksizin yapmış olduğunuz çalışmalarınızın başkalarına da örnek olmasını diliyorum.

Firmanın Youtube sayfasına buradan ulaşarak FX videolarına göz atabilirsiniz.

1- Sizi tanımayan arkadaşlar için Serkan Dinç kimdir?

1975 Bursa doğumluyum. 24 yıllık harika bir beraberliğim (eşim İlknur) ve biri 17 (Enes) ve diğeri 14 (Talha) yaşlarında birbirinden yakışıklı ve karizmatik 2 çocuğum var. Halen Bilişim sektöründe hizmet vermekte olan bir firmanın da sahibiyim.  Bunun yanı sıra VFX (Görsel Efekt Uygulamaları) alanında da METALCORPSE VFX adı altında hizmet vermekteyiz. Aynı zamanda yakın tarihlerde sağlık sorunlarımdan dolayı çalışmalarını bıraktığım ve 1989 yılında kurduğum ThrashMetal grubu WITNESS ile yıllarca müzik yaptım. Merak edenler için ; METALCORPSE adı buradan geliyor. Birde bu ismin çok havalı olmasından tabii 🙂

2- MetalCorpse VFX’in dünü, bugünü ve yarını hakkında düşünceleriniz nelerdir? Şirket olarak hangi işlere imza attınız?

Metalcorpse VFX oluşumu benim uzun bir zamandır hayalini kurduğum bir projeydi. Amacım ise yurtiçi ve yurtdışından kendi alanında uzman arkadaşlarımızdan oluşan, kafamızın uyuşabileceği, bir firmadan çok büyük bir aile olacağımız bir ekip oluşturmak ve bu ekiple varabileceğimiz son noktaya ulaşmak için canla başla çalışmaktı. Geçmiş olarak çok eskilere dayanmamamıza rağmen ekip arkadaşlarımızın hoşgörüsü ve iyi niyetleriyle çok kısa süre içinde bu birlikteliği saygı ve sevgi çerçevesinde sağlamış gibi gözüküyoruz. Bu da bana ayrı bir keyif veriyor.

Aslında böyle sağlam bir ekip ile birçok kaliteli işe imzamızı atabilecekken Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik durumdan kaynaklandığını düşündüğümüz (ahlak sorunu olduğunu düşünmek istemiyoruz) çeşitli sebeplerden dolayı biraz daha arka plandayız. Film sektörüne hizmet veren diğer VFX Firmalarından irtibata geçebildiklerimize destek vermeyi tercih ediyoruz.

Kaldı ki kalbi İstanbul’da atan Film sektörüne Bursa’dan bir şeyler üretmek bizim açımızdan mümkün olsa da bu sektörde iyi bir VFX Firması arayışında olan firmaların daha bu şekilde uzaktan sanal ortam üzerinden çalışmak için çok da hazır olmadıkları düşüncesindeyim. Ama Gelen taleplere ve proje yoğunluğuna bakılacak olursa,  çözüm olarak bir İstanbul ofisi açmak zaman zaman gündemimize geliyor. Ama sanırım bunun için az bir zamana daha ihtiyaç duyuyoruz. Tabii ki zaman ne  gösterir bilinmez.

Şu an itibarı ile ise METALCORPSE VFX ailesi olarak bizler; aklımızdaki hareket planı dahilinde tüm eforumuzu tamamı ile Yurtdışı işlere odaklanmış ve bu eforu olası yurtdışı işlere harcamaya hazır bir hale gelmeye harcıyoruz. Yurtiçinde ise karakterli, akılcı hareket eden, yeniliklere açık, başkalarının emekleri üzerinden prim yapmaya çalışmayıp emeğin hakkını veren, güvenilir firmalarla iş partneri ve VFX çözüm ekibi  olarak yolumuza devam etmeyi düşünüyoruz. ( İç piyasa için çok iddialı oldu sanırım  😀 ) gülüşmeler

Tabii bu arada yurtiçi yapımlardan Börü , Vecihi Hürkuş vb Şimdilerde ise hazırlıkları devam eden Mahsusa gibi ciddi yapımlarda ismimizi görebilirsiniz..

3- Görsel Efekt işleri ile ne zamandır uğraşıyorsunuz. Bulunduğunuz duruma gelmek için hangi aşamalardan geçtiniz?

Görsel efekt işleri ile aslında 5-6 sene öncesine kadar tamamen boş vakitlerimi değerlendirme amacıyla tamamen hobi olarak uğraştım. Sanırım bu süre zarfında birilerinin bendeki cevheri keşfetmesini bekledim. Sonradan özellikle yerli yapımı dizi ve filmlerde yapılan hayal gücü ve emekten muaf uyduruk işleri görüp .”Niye ben daha iyisini yapmayayım?” diye düşündüm sanırım. Ya da öyle bir şey işte.

Ama üzerinden zaman geçtikçe gördüm ki o uyduruk işler o işe emek harcayan arkadaşların değil, onları o işleri yapmak zorunda bırakan; her türlü vizyondan uzak, yenilikleri denemekten korkan, ucuzcu veya bedavacı zihniyetin eseriymiş. Dolayısıyla çok fazla emek sarf etmeden sırf bedavaya veya değerinden çok ucuza bir şeyler yapıp bu piyasa da kolayca bir yerlere gelen adamlar da tanıyorum.

Ama ben gerçekten çok çalıştım ve hala daha çalışmaya da devam ediyorum. Bugün Türkiye sınırlarının içinde birkaç kişi hariç bir çoğunun yapmadığı işlerin denemelerini yapıp internet ortamına atıyorum. Bu da Yurt dışındaki bir çok firmanın ve üstad’ın dikkatini çekmiş durumda.  Dolayısıyla artık basamakları tek tek ve sağlam adımlarla tırmandığımı hissediyorum. Laf’ın özü işin sırrı “çalışmak… çalışmak ve bir daha çalışmak”. Yoksa sihirli bir değneğin varlığı söz konusu değil.

4- Görsel Efekt için yardımcı yazılım olarak neden Houdini değilde Cebas veya ChaosGroup ürünlerini tercih ediyorsunuz?

Aslında başlarda ben bu Houdini meselesine bayağı bir takılmıştım. Gerçekten anlayan ve kullananlar için güzel bir yazılım diyebiliriz. Ama şöyle bir gerçek var ki ; benim nazarımda aidiyet (ait olma) duygusu çok önemli bir yer sahibi. Ben bugüne kadar bana veya benimle ilgi herhangi bir şey’e değer ve destek veren kimseyi terk etmedim. Aynı şekilde beni ben yapan şeyleri de bırakmadım.

Bu konuda biraz daha gelenekçiyim diyebilirim. Mesela , yaklaşık 30 senedir aynı gitarlarımı kullanırım. Aynı müziği dinlerim. Aynı tarz giyinirim. Aynı kadın’ı (eşimi) severim. İşte 3ds Max’ta benim için aynı şeyi ifade ediyor. Ben kendimi ona, O’nu da bana ait hissediyorum ve belki inanmayacaksın ama Max’i açtığımda çoğu zaman küfretsem de zaman zaman onunla konuşuyorum. Dolayısıyla aradığım her şey onda varken başka maceraya girmek bana biraz da gereksiz ve korkutucu geliyor.

İşte bu nokta da beni ilk keşfeden ve Türkiye de kimseler yaptıklarıma bir beğeni bırakmazken bile beni her anlamda moralize eden ve yaptığım işlerimde bana yardımcı olan ve hep bir adım ileriye taşıyan CEBAS ve CHAOSGROUP firmaları ve çalışanları oldu. Kendini dost gösterip buram buram ego kokan ve bu kibirlerinden dolayı kendileri dahil kimselere faydaları olmayan yerli malı tiplerdense Avrupa’nın ve Kanada’nın samimi, güler yüzlü 2 firması bana iyi geldi sanırım.

Bugün CEBAS Thinking Particles ve CHAOSGROUP yazılımları benim tüm dünyam oldu diyebilirim. Her şey onlarda var! Ayrıca sanatçıyla Cebas firmasının #FXHaveUrSay etiketiyle yaptığı röportaj haberine buradan ulaşabilirsiniz.

5- Görsel Efekt konularında hayalim dediğiniz ve yapmak istediğiniz çalışma ve çalışmalar nelerdir?

Tabii hayallerle gerçekler asla birbirini tutmuyor. Benim öyle çok fazla abartı hayallerim olmadı. Hayal kurup olmamasındansa , olayları akışına bırakmak ve her an bir sürpriz beklemek bana daha mantıklı geliyor. Diğer taraftan soruya gelecek olursak ; 3 isim var ki onlarla herhangi bir proje de METALCORPSE VFX başlığı altında ekibimle birlikte ismimizin ufak puntolarla bile olsa yazması şimdilik tek hayalim.

Öyle başkaları gibi yatlar, katlar, para, pul peşinde değilim. Önce kendini tatmin edeceksin sonra kazanacaksın. Kendini nefsen tatmin etmezsen aç gözlü olur milletin hakkına hukukuna salça olursun.

6- Görsel Efekt konularına ilgi duyan arkadaşlar bu konularda uzman olmak için nasıl bir yol izlemeliler?

Öncelikle bu işler akıllı başlı insanların yapacağı işler değil. Yol yakınken bıraksınlar derim. Şaka yahu şaka 😀

Tabii ki bu işlere gönül veren herkes bizim özellikle benim kardeşimdir. Ve her şey’in en güzelini hakettiklerini bilmelerini istiyorum. Fakat bu yol uzun meşakkatli ve asla sonu yok. Çünkü her zaman daha iyisini yapan biri çıkacaktır. Öncelikle çok sabırlı ve başkalarının emeğine saygılı olmak lazım. Kimseyi küçük görmeyecek ve herkesi kendinden daha iyi göreceksin.

Kendini ise dünkü halinden daha iyi bilmek durumundayız. Bunu sağlamak için ise çok egzersiz yapmalı ve eğer mümkün ise yurtdışındaki üstadlar’ın eğitim programlarına katılmalılar. Evet bu programlar biraz maddi külfet getirecektir fakat onları bu eğitimler beklediklerinden çok daha ileriye taşıyacaktır. Sonuçta kişinin amacının ne olduğuyla da ilgili bu durum. Eğer amaç sektöre bir değer katmak ve yapılanın en iyisini yapmak ise o zaman amaç hasıl olacaktır. Fakat gitara yeni başlayan yeni yetmeler gibi amaç kız tavlamaksa boşuna uğraşmasınlar çünkü böyle bir şey asla olmayacak. 😛

Ne demiştik en başta “çalışmak… çalışmak ve bir daha çalışmak”. Yoksa sihirli bir değneğin varlığı söz konusu değil.

7- Ülkemizde pek de gelişmemiş olan bu sektör için yurt dışı olanakları nelerdir. Bu konularda yabancı dil gerekliliği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ülkemizde gelişmemiş aslında doğru bir tanım olmasa gerek. Esasında VFX alanında her biri başlı başına birer efsane olabilecek isimlerimiz var. O arkadaşları ve üstadları da saygıyla selamlamadan geçemeyeceğim. VFX emekçileri olarak bir çok ülkeden geri kalır yanımız yok. Mesela benim ekibimde portfolyolerini gördüğünüzde ağzınızı açık bırakacak gençler var.Onlar gibi niceleri de memleketin dört bir yanına dağılmış durumdalar.

Ama bu gençler emeklerini nakde dönüştüremiyorlar. Bunun birkaç sebebi var aslında ya fahiş fiyatlar istiyorlar ya da bedava yapıyorlar. Her iki durumda da ziyan olan bizim VFX camiası oluyor. Bir ülke düşünün ki yeni başlamakta olan yepyeni bir Pazar daha başlamadan darmadağın olmuş. Bu işin bir piyasası en azından bir limiti olması lazım.

Uygun fiyat, kaliteli, creative ve hızlı üretim olmazsa olmaz. Çünkü elin hintlisi vb Türkiye piyasasına girdiğinde kimsenin gözünün yaşına bakmayacaktır. O zaman da zaten iş bulamayan , iş bulsa bile emeğinin karşılığını alamayan bizim çocuklar top yekün işsiz kalma tehlikesi ihtimali çok büyük. Bu işte kaybeden biz oluruz. Çünkü adamlar bu işin eğitimini 7 den 70 e herkese veriyorlar.

İş kaliteleri gerçekten çok iyi ve bir çoğunu hayal bile edemediğimiz şeyleri adamlar sanal ortamda yapıyorlar.  Tabii bu durumda yabancı dil öğrenme zorunluluğu da hasıl oluyor. Bilmediğin anlamadığın şey’i nasıl öğreneceksin? Nasıl öğreteceksin? Bu işlerin Tarzancayla veya vücut diliyle öğrenilemeyeceği aşikar.

Bu sektör’ün bir devlet politikası haline gelmesi lazım bana göre. Çünkü günümüzün en güçlü maddi ve manevi, olmazsa olmaz silahlarından biri “Sinema” ve Hollywood bunu yıllardır insanlar üzerinde acımasızca kullanıyor.

8- Aktif olarak kullandığınız yazılımlar nelerdir? Bizlere bu konuda öğrenmemizi tavsiye ettiğiniz yazılımlar hangileri?

Ben VFX işi yapacağım diyorsanız bir çok programı ve onlarca plugin ‘i bir arada kullanabiliyor olmanız gerekiyor. Hele ki bizim memleketteki “Bir adam her şey’i yapar” mantığıyla gidiyorsanız buna mecbursunuz. Elin oğlu bir film projesinde 300-500 kişiyi VFX ekibi olarak kullanıyorken bizde sadece 1 maksimum 3 kişinin adı yazar finalde.

Eğer 2 ten fazlaysa muhtemelen yönetmenin koydurduğu eş dost’un isimleridir fazlalık olanlar. Tabii insanın aklına “ya bu adamlar işi bilmiyor ya da bizimkiler mi çok iyi biliyor? ”diye bir soru gelmiyor değil. Tabii ki cevabı malum olan sorunun yanıtını görmek için meydana çıkan işler bakmak yeterli olacaktır. Diğer taraftan Sorunuzun cevabı aslında çok basit;

Herkes hedefi, amacı veya uzmanlığı ne ise onu kullanmalı. Programın adının ne olduğu hiç önemli değil. Önemli olan sizin neler yapabildiğiniz. Sizde bir bilgi yoksa programın yapabileceği bir şey de yoktur. Hangi program ve yazılımları kullanırsanız kullanın tek tavsiyem “Tamamı ile A’dan Z’ye bir programı kullanmayı hakkıyla öğrenin” olacaktır.

9- Görsel Efekt ile uğraşacak arkadaşların sizce nasıl bir pc donanımına ihtiyaçları var? Kişisel anlamda en çok hangi donanıma yatırım yapmalılar?

En büyük sıkıntılardan biri de bu ; bilginiz var, hedefiniz var, yeterli heyecanınız da var ama bunları birleştirip emeğinizin sonucunu ortaya çıkaracak donanımınız yok. Hepimizin yaşadığı kronik bir sorun bu. Kronik diyorum çünkü siz daha iyisini yaptığınız sürece daima daha iyi bir konfigrasyona ihtiyaç duyacaksınız. İyi bir konfigrasyon elde etmek için yapacağımız işe ve kullanacağımız programa göre yazılım üretici firmaların tavsiye ettiği donanımları almakta ve bu çizgide yatırım yapmakta fayda var.

10- CG ve tasarım konularında takip ettiğiniz yerli ve uluslararası platformlar, dergiler, siteler hangileri?

Tasarım konusunda takip ettiğim çok fazla bir sayfa olduğunu söyleyemem bunun sebebi benim alanımla ilgili çok fazla şey bulamamam olabilir ama ARTStation gibi kaliteli çalışmaları ve sanatçıları barındıran sayfalar ve gruplar zaman zaman uğrak yerim olabiliyor. Tabii bir de gönül bağımızın olduğu bize her zaman  destek olduklarını hissettiğim Art Of CGI. 3D İmparatorluğu gibi sayfaların ismini de unutmamak lazım. Bu sayfa ve grupların yanı sıra çabasıyla, çalışmalarıyla gönlümüzü ve beğenimizi kazanmış nice arkadaşımızı soluksuz takip ediyoruz.

Son olarak METALCORPSE VFX ailesi olarak ailelerimize, arkadaşlarımıza, dostlarımıza ve bizi biz yapan herkese ve tabii ki sizlere sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Benim için oldukça keyifli bir söyleşi oldu. Umarım sizin için de aynı hisler geçerlidir. Sevgiler,

İçeriği Sosyal Medyada Paylaşmak İster misiniz?

Art of CGI Yazar Notu:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir