Art of CGI  15 Aralık 2017   Ana Sayfa/Röportaj  

Orçun Akman ile Röportajımız

6 sene önce

Motion Graphics Designer Orçun Akman’ın Doha Arap olimpiyat oyunları için yaptığı projection mapping sovu Dünya’nın en büyük şovu olarak Guinness Rekorlar Kitabına girmiştir. Hareketli grafik tasarımları konusunda yılların verdiği deneyim ve tecrübeyle alanının uzman sanatçılarından biridir. Ayrıca MAXON sertifikalı Cinema 4D eğitmenidir. Sanatçıyı daha yakından tanımak için röportajımıza geçmeden önce sanatçının internet adresine buradan ulaşabilirsiniz.

1- Sizi tanımayan arkadaşlar için Orçun Akman kimdir?

Zonguldak’ın şirin bir ilçesi olan Ereğli’de doğdum ve liseyi orada bitirdim. Sanırım şanslı insanlardan biriydim çünkü o dönemler internet yoktu belki ama çevrem hep bilgisayar heyecanıyla dolu arkadaşlarım doluydu. Kardeşim iyi bir programcı ve ben de motion graphics uzmanı olarak yetiştik. O günlerden bu güne 20 seneye yakındır grafik dünyasının içinde öyle ya da böyle hayatımı ilerletmeye çalışıyorum.

2- Bilgisayar grafikleri ile ne zamandır ilgilisiniz?

Yine lise yıllarımda elime 3D Max’in atası olan 3D Studio geçti. İlk adımları 3D ile attım diyebilirim. O zamanlar şimdiki gibi tutorial bir yana dursun, internet bile olmadığı için çoğu şeyi kendim anlamak zorunda kaldım. Bu da çok hoşuma gitti. O günden beridir de bunu zevkle sürdürüyorum.

3- Ticari iş deneyimleriniz ve İngiltere’ye gitme süreciniz hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?

İlk sigortalı işime 2004 yılında DVD arayüzleri yaparak başladım. 2009 yılında hayatımda yenilikler yapmak için oradan ayrıldım ve motion graphics üzerine odaklanmaya başladım. Bu sırada daha önceden çok yoğun kullanmamış olsam da sık sık Cinema 4D ile ilgilenmeye de başladım.

Daha önce bahsettiğim gibi, ilk başlangıcım 3D olduğu için Cinema 4D’ye girişim temel düzeyden olmadı. Ayrıca Cinema 4D arayüzünün de oldukça kolay anlaşılır olmasının da payı büyük. Elim After Effects, Fusion gibi programlara alışık da olduğu için hızlıca hayal ettiklerimi çeşitli kaynaklarda imrenek baktığım grafikler kalitesine çıkarmamı sağladı.

Ardından askerliğimi yaptıktan sonra eşimle beraber Avustralya’ya gittik. 2010 senesinden 2014’e kadar orada kendi işimi yapma şansı yakaladım. Bunda yine Cinema 4D ve After Effects birleşimi çalışmaların payı büyük oldu.

Avustralya’da birçok iş yaptım ancak iki iş ile özellikle bahsediyorum. Bunlardan ilki Doha Arap olimpiyat oyunları açılışında yapılan projection mapping sovu. Bu şov o zamana kadar yapılmış en büyük projeksiyon shovu olarak Guinness rekorlar kitabına girdi. İkincisi ise Avustralya donanmasının yüzüncü kuruluş yıl dönümü adına yapılan bir diğer projection mapping shovu. Bu shov da Sydney’in en iyi tasarımı ödülü kazandı. Bunun çoğu sahnelerinde payım büyüktür. Fakat vizemizin sonu sov tarihinin hemen öncesine denk geldiği için izleyemeden Avustralya’dan ayrıldık.

Şimdi ise dört senelik Türkiye durağının ardından İngiltere’ye yerleşip işime burada devam etme kararı aldım. Bunun için Orc Design (www.orcdesign.co.uk) şirketini kurdum. Umarım burada da güzel işlerde yer alarak Türk tasarımcıları iyi bir şekilde temsil edebilirim. Henüz bu yolun başında olduğumuz için ne olacağı konusunda net bir fikrim yok.

Neden İngiltere diyen arkadaşlar da oluyor, onlara söyleyebileceğim ise, öncelikle dil uyumu. Diğeri de Türkiye’ye oranla burada tasarım piyasasının müthiş geniş olması. Türkiye’de iş bulma sıkıntısı çekerken burada çok yeni olmama rağmen ilgilenenlerin sayısı az değil.

Sanatçının Guinness’e giren projection işini aşağıdan izleyebilirsiniz.

4- Bildiğimiz kadarıyla motion design ile ilgilisiniz. Sizce Motion Design nedir? Motion design serüveniniz ve varsa diğer CG  alanları deneyimleriniz nelerdir?

Motion Design veya Türkçe çevirisi ile hareketli grafikler aslında masa üstü grafik tasarımın hareketlendirilmiş versiyonudur. Tabii ki detaylarına girersek büyük farkları var ama temel ilkeleri açısında çok benzeşirler. Bu sebeple ben kardeş alanlar olarak görürüm.

Motion Graphics içinde çok farklı disiplinler vardır. Bunların en ilgimi çekeni 3D ve 2D karışımı oldu. Bunu da açıklamak gerekirse; sonuca ulaşmadaki hız ve kalite açısından derinlik boyutunu bir değişken olarak kullanıp, tasarımsal esnekliği arttırma denebilir. Biliyorum karışık bir açıklama oldu o yüzden örnek vermek doğru olur sanırım.

Örneğin, Cinema 4D içinde yapılmış bir objeyi After Effects içine bir şekilde aktarıp bu obje ile oradadaki efektler ve özelliklerle beraber farklı birşey üretmek veya karmaşık sonuçlara daha kolay ulaşmak diyebilirim.

Motion Graphics öyle bir disiplin ki, içinde bir limit yok. Hayal ettiğin bir karakter de olabilir veya değişik özellikleri olan bir kare veya küp de olabilir. Bu noktada aslında CG yani Computer Graphics dünyasının belkide en geniş çaplı iş alanıdır. Yeri gelir VFX yaparlar, yeri gelir karakter animasyon yaparlar, yeri gelir simülasyon yaparlar. Ucu çok açık. Fakat bu noktalara gelmek de seneler alıyor. Öğrenilmesi gereken çok şey var ve sonu bunların sonu gelmiyor.

orçun akman

5- Aktif olarak kullandığınız yazılımlar nelerdir? Ve bu yazılımı da öğrenmeliyim dedikleriniz var mı?

Oldukça yoğun kullandığım iki yazılım var. İlki Cinema 4D, ikincisi ise After Effects. Tabii bunlara yardımcı olan Photoshop ve Illustrator da destek olarak kullandığım yazılımlar. Photoshop ve Illustrator bunların yanında çok yalın programlar kaldıklarından sıkça söz etmiyorum. Tüm bu programları oldukça iyi şekilde kullanabiliyorum. Tabii kullanmak çok önemli değil. Önemli olan bunlardan birşeyler üretmek. Bu ikisi, iki farklı değişken.

Öğrenmek istediğim şu iki şey var. İlki Houdini. Prosedürel animasyon konusunda müthiş özellikler ve yetenekler kazandıran bir yazılım ayrıca Cinema 4D ile birlikte çalışmaları da müthiş. Diğeri ise bir yazılım değil, bir kodlama dili. O da Python. Bu dil sayesinde de istediğim çok spesifik şeylere daha kolay ulaşabilir olacağımdan çok çekici görünüyor.

6- Cinema 4D Türkiye grubu ve C4D hakkında düşünceleriniz, deneyim ve tecrübeleriniz nelerdir? Türkiye’deki C4D kullanıcılarına tavsiyeleriniz nedir?

Cinema 4D Türkiye deyince ilk akla gelmesi gereken FGA Mimarlık. Benim çok nazımı çektiler ve benim için değerli zamanlarından bolca ayırdılar. Ben de elimden geldiğince açtıkları facebook grubu olan Cinema 4D Türkiye’yi yönetmeye ve içerik üretmeye gayret ettim. Ayrıca benim Cinema 4D üzerine olan hakimiyetime inandıkları içinde beni destekleyip Maxon onaylı eğitmenleri haline getirdiler.

Sanıyorum gerçek anlamda Maxon lisansı alarak eğitim veren Türkiye’deki tek eğitmen oldum. Bolca eğitim düzenledik ve çeşitli üniversitelerde workshop’lar yaptık beraber. Benim için hem yakınlıklarından hem de ilgilerinden ötürü değerleri ve kalbimdeki yerleri büyüktür.

Cinema 4D dünyasına girdiğimden beri tasarım anlamında çok değişik bir dünyaya girdim diyebilirim. Herkesin adım atmadığı, daha doğrusu bilgi okyanusunda haklı olarak boğulmaktan korktuğu bu dünya eğer biraz da insanların beğeneceği işler üretme yeteneğine sahipseniz sizi çok değişik yerlere getirebiliyor.

Türkiye’deki sadece Cinema 4D kullanıcılarına değil, tüm grafik sektörü çalışanlarına tek bir tavsiyem var. İngilizce, öğrenin, geliştirin, okuyun ve bol bol soru sorun ama önce İngilizce. Tüm hile burada gizli.

Sanatçının eskide olsa 2010 yılın ait showreelinin aşağıdan izleyebilirsiniz.

7- Sizce C4D Motion Design sektörünün neresinde. C4D ile beraber bu alanda daha başarılı işler çıkarmak için neler öğrenilmeli?

Şu an Motion Graphics sektörü içinde olduğum üçüncü ülke olan İngiltere’deyim. Burada ve dünyanın tüm diğer ülkelerinde Motion Graphics içinde 3D bahsedilince tek akla gelen program Cinema 4D dir.

Bazı öğrenciler bana başlamak için hangi programı kullanalım diye soruyor örneğin. Bu noktada iki dikkat edilmesi gereken şey var: Birincisi arayüzü hangisinin size sevimli geldiği. İkincisi ise hangisiyle çalışacağınız alanda hızlı sonuç alıyorsunuz. Bu iki soruya cevap bazıları için Cinema 4D, bazıları için Max veya Maya olabiliyor. Blender da başka güzel bir seçenek örneğin.

Başarılı iş çıkartmak için ben özellikle bir program öğrenmek gerektiğini düşünmüyorum. Bir program sizi başarılı sonuca ulaştıracak bir alettir. Başka bir alet sizi başka bir işte daha iyi sonuçlara götürebilir. Bu açıdan esnek olmakta fayda var.

Özellikle Cinema 4d yanına bir başka araç daha eklemek istersem benim için bu After Effects olacaktır. İkisi beraber inanılmaz sonuçlara ışık hızlıyla varmaya çok yardımcı. Tabii bunun tersi kombinasyon da mümkün. After Effects yanına Cinema 4D çok iyi olur.

8- Motion Design işlerine ilgili C4D kullanıcıları için Xpresso ne kadar gerekli veya script yazıp işleri kolaylaştırmak adına Python öğrenilmeli mi?

İkisi içinde ilginç bir şekilde cevabım olumsuz.

Xpresso bir linkleme aracıdır. Xpresso içine girmeden Cinema 4D’de oldukça iyi işler çıkartabilirsiniz. Xpresso kullanmamak bir eksiklik değildir.

Xpresso çeşitli özellikleri birbirlerine bağlayıp bunların arasında çeşitli matematik hesaplamalar ekleyerek size daha kolay, otomatize sonuçlar almaya yarar. Bazıları onu bir yazılım öğrenmek gibi düşünüyor ama değil. Cinema 4D’nin “Node Base” çalışan başka bir yüzüdür aslında. Node Base çalışmaya alışık olanlar Xpresso öğrenmeye pek ihtiyaç duymadan xpresso’da çalışabilirler. Ayrıca Xpresso, rigleme aracıdır. Eğer karakter animasyon yapmak istiyorsanız Xpresso’ya girmeden iyi bir rig üretmeniz oldukça zor olacaktır. Bu noktada “iyi” rig oldukça derin bir konu. Cinema 4D, Xpresso sayesinde çok üstün düzeyde karakter rig’lemeleri yapabilir.

Python ise çok özel durumlarda kullanılacak bir ek. İyi bir iş için değil, çok özel durumlar için gerekli olabilir. Örneğin; seçim sonuçları için gelen data’nın, Cinema 4D içine istenen şekilde getirilmesi için olabilir. Buradan da sanal studio verisi olarak uygun programlara çıktı sağlanabilir veya gelen canlı motion capture datasının Cinema 4D içinde istenen şekilde işlenmesine olanak tanıyabilir. Bunlar hemen aklıma gelen iki örnek.

orçun akman

9- Motion Design ile uğraşacak arkadaşların sizce nasıl bir PC donanımına ihtiyaçları var? Kişisel anlamda en çok hangi donanıma yatırım yapmalılar?

Bu konu sanırım en çok sorulan sorulardan birisi. Motion Graphics dediğim gibi sonu olmayan bir okyanus. Hangi araçları ne sıklıkta ve ne zorlayıcılık ta kullandığınıza göre basit bir notebook veya çok güçlü bir PC işi çözebilir.

Animate(Eski Flash programı) ile animasyon yapan ile Cinema 4D veya After Effects içinde animasyon yapmak isteyenlerin donanımları birbirine denk olmayacaktır. Yatırım yapmadan önce, kendilerine sormaları gereken sorular ne amaçla kullanacakları, kullanacakları yazılımların hangi donanım elemanları özellikle yüklendiği gibi olacaktır.

Bu soruların bir faydası da programlarda çıkabilecek donanımsal problemleri çözebilmeyi kolaylaştırmak olacaktır.

10- Yerel ve uluslararası arenada örnek aldığınız yakından takip ettiğiniz sanatçı veya sanatçılar kimledir?

Benim yaklaşımım burada biraz farklı. Ben daha çok çıkan işlere bakıyorum. Yapanların isimlerine pek bakmıyorum. Bu benim burnu havada biri olmamdan değil daha çok isim hafızamın oldukça kötü olmasından. Fakat düşündüğümde aklıma gelen iki isim var. Bunlardan ilki ManvsMachine diğeri de Aixsponza.

Bu iki studio’nun işleri oldukça eğlenceli. Tasarımcı olarak Ash Thorp ve EJ Hassenfratz(Eyedesyn) da ilginç gelen iki motion graphics süper starı. Ayrıca sanırım herkesin ilk aklına gelecek isim olan Andrew Kramer’dan (Videocopilot) söz etmeden geçmek doğru olmaz. Bunlardan çok daha yetenekli ama ortalarda görünmeyen çokça tasarımcı mevcut. Saydıkların Motion Graphics dünyasının medyatik isimleri denebilir.

11- CG ve tasarım konularında takip ettiğiniz yerli ve uluslararası platformlar, dergiler, siteler hangileri?

Behance, Pinterest, çeşitli Facebook groupları ve sayfalarını takip ediyorum. Genelde Google üzerinde istediğim şeyleri aramak daha kolay geliyor. O yüzden ciddi anlamda takip ettiğim bir yer yok diyebilirim.

Türkiye’de ise hiç yok çünkü Türkiye’deki üretilen içerik sadece kendi çalışmalarını paylaşmak üzerine kurulu. Oldukça da egoist bir paylaşım yapısı var. Bilgi paylaşımı yapmıyor, araştırmıyor veya geliştirmiyorlar. Bunun tersini yapmaya çalışan bir avuç insan da bu ortamda kaybolup gidiyor.

orçun akman

12- Motion Design konularına ilgi duyan arkadaşlar bu konularda uzman olmak için nasıl bir yol izlemeliler?

Herşeyden önce İngilizce öğrenmeli veya yetecek kadar geliştirmeliler. Ne yazık ki dil olmadan bu işte ilerlemek gibi bir şey pek mümkün değil. İkinci aşama ise devamlı araştırma, okuma, gözlem ve deneme yapmalılar. Sık sık koltuklarından kalkıp çevreleriyle ilgilenmeli ve incelemeliler. Cevaplar genelde ekranda değil, gerçek dünyada diyebilirim.

Bu güzel sorular ve ilginizden ötürü çok teşekkür ederim. İlgilenen tüm arkadaşlara Cinema 4D Türkiye facebook grubundan destek olmaya çalışıyorum. Ayrıca bana olan destekleri için FGA Mimarlık’a da sizin aracılığınızla tekrar teşekkür ederim.

 

İçeriği Sosyal Medyada Paylaşmak İster misiniz?

Art of CGI Yazar Notu:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir