Art of CGI  24 Temmuz 2018   Ana Sayfa/Röportaj  

Hüseyin Öztürk ile Röportajımız

6 sene önce

1- Sizi tanımayan arkadaşlar için Hüseyin Öztürk kimdir? Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1981 Ankara doğumluyum. Bilgisayarın büyüsüne çok küçükken kapıldım. Ortaokul yıllarının başlarında Commodore 64 ile oyunlar oynarken elime geçen basic programlama kitabı ile programlamayı öğrendim. 1996 yılında 3D studio R4 ile ilk defa tanıştığımda hayatımı değiştirecek bir dünyaya da adım atmış oldum.

2002’ye kadar çeşitli yerel kanallara, reklam ajanslarına ve prodüksiyon şirketlerine birçok freelance işler yaptım.

Her ne kadar Elektrik Teknoloji Mühendisliği okusam da 3D animasyon her zaman istediğim alan oldu ve 2002 yılında çocuklara orta metraj animasyon filmler yapan Animeto şirketinde ekip lideri olarak profesyonel iş hayatıma başladım. Birkaç şirkette daha yönetmen ve 3D süpervizör olarak kariyerime devam ettim. Bu süreçte sayısız freelance iş yaptım.

2008 yılında çalıştığım şirketlerden istifa ederek kendi şirketim Animanya’yı kurdum. Halen kariyerime Animanya’da yönetmen ve kurucu ortak olarak devam etmekteyim. Son 2 yıldır part time olarak TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde ve kurucusu olduğum Animanya Akademi’ de çeşitli dersler vererek, deneyimlerimi genç arkadaşlarla paylaşıyorum.

huseytin-ozturk

2- Bilgisayar grafikleri ile ne zamandır uğraşıyorsunuz ve bu seviyeye ulaşmanızda ne gibi aşamalar kat ettiniz?

Yirmi yılı aşkın süre 3D animasyon birincil mesleğim oldu. Bu süreçte kullandığım tüm yazılım ve donanımların gelişme evrelerini ve versiyonlarını yakından takip ettim. Bu kadar zaman harcamak bana yeni çıkan yazılım ve teknolojik gelişmelere çok hızlı adapte olma ve hızlı öğrenme yeteneği kazandırdı.

İlk öğrenme sürecinde internetin sınırlı olması ve yeterli kaynak bulamamaktan dolayı yurt dışından kitaplar alıyordum. Bu sayede 3D’ye daha profesyonel ve farklı bir gözle bakma imkanı buldum.

Still kare çalışmalar yerine daha çok animasyon konusunda çalışma şansım oldu. Animasyon teknikleri, rigging, timing, sinematografi ve kurgu gibi yeteneklerimi geliştirdim ve sektörün de yeni gelişmesi sebebiyle, kısa zamanda çalıştığım projelerde yönetmen pozisyonuna geldim. Programlamayı belli bir seviye bildiğim için, rigging ve scripting konularında da işimi kolaylaştırıcı script ve toollar geliştirdim.

Son 10 yıldır proje geliştirme, yöneticilik ve proje yönetimi zamanımın yarısını alsa da 3D’den hiçbir zaman kopmadım.

huseytin-ozturk

 3- Animanya’yı hemen herkes bilir ama hakkında biraz bilgi vermek gerekirse, nedir, neler yapar?

Animanya 10 yaşını doldurması dolayısıyla sektörün en eski animasyon şirketlerinden biri sayılır. Türkiyede şirketlerin yalnızca %4 ü on yıldan daha fazla ayakta kalabiliyor. Birçok kriz ve sektörün sancılarını yaşamış bir firma olarak her yıl daha da direnç kazanıyor ve yolumuza devam ediyoruz.

Bu süreçte sektöre çok sayıda yetenekli arkadaş yetiştirerek katkıda bulunduk. Yapılamaz denilen projelerin altından kalktık. İrili ufaklı 500’den fazla animasyon projesi bitirdik. İş bitirme yeteneği Animanya’yı ayakta tutan ve güçlü kılan en büyük unsurdur.

Ayrıca Animanya bünyesinde; simülasyon ve atraksiyon makinaları ve filmleri üreten “Animanya Simülasyon”, mobil oyunlar ile ilgilendiğimiz “Animanya Games” ve son olarak hızla büyümeye devam eden “Animanya Akademi” gibi markaları üreterek 3D sektörü çerçevesinde farklı alanlarda da çalışıyoruz.

Kendi finanse ettiğimiz projelerin yanında, son yıllarda yoğun olarak kamu ve savunma sektörüne yönelik 3D animasyon projeleri yapıyoruz. Projelerimize ve daha detaylı bilgiye animanya.com  web adresimizden ulaşabilirsiniz.

huseytin-ozturk

 4- Animanya’daki eğitim programları, uzmanlık alanları ve staj imkanları hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?

Sektörün en büyük sorunu nitelikli ve yetkin insan kaynağı. Bu açığı artan projelerle birlikte giderme yoluna gittiğimizde hep sorunla karşılaştık. Dolayısıyla bu sürekli olması gereken bir sirkülasyon ve yatırım olmalıydı. Ayrıca birçok eğitim merkezi sektörden uzak kişilerin elinde olduğu için nitelikli kişiler yetiştirmekten uzaklar. Yeni açılan üniversite animasyon bölümlerinde ise yeterli eğitmen olmadığı için dışarıdan bu açığı kapatmaya çalışıyorlar.

Bu sebeplerden ötürü Animanya Akademi olarak hem kendi personelimizi yetiştiriyor, hem üniversite öğrencilerinin staj yaparak eğitimlerine katkıda bulunuyor hem de sektöre nitelikli kişiler yetiştiriyoruz.

Daha detaylı bilgiyi web sitemizden animanyaakademi.com alabilirsiniz.

huseytin-ozturk

 5 – CG sektörünün hemen her alanına ilgilisiniz ama animasyonun sizde ki yeri ayrı gibi. Ülkemizde ki animasyon sektörü hakkında düşünceleriniz nelerdir.?

Evet animasyonun bendeki yeri ayrı 🙂 Bir süre sonra tasarladığınız herşeyi hareket ettirmeye çalışıyorsunuz. Ama tam olarak kendimi tanımlamam gerekirse tam bir CG Generalistim diyebilirim. Bunun en büyük sebebi 2000’lerin başında Türkiye’de uzmanlıklar oluşmadığı için CG ile uğraşarak para kazanmanın tek yoluydu.

Animasyon sektörü halen emekleme evresinde. Ülke bütçesine katkısı yok denecek kadar az. CG sektörünü biraz daha genişletip “yaratıcı endüstriyel sanatlar” boyutuna çıkarsak bile devletin dikkatini çekip sektöre özel politika ve yasalar çıkarabilme gücünden çok uzağız. Aslında sektörümüz sinema, reklam, mühendislik-mimarlık gibi nispeten büyük sektörlerin arasına sıkışmış durumda ve onlara özel çıkan yasalardan yararlanmaya çalışıyoruz. Animanya ilk kurulduğunda animasyon tanımlı bir sektör kodu bulamadık. İlk olarak reklam ajansı, sonra prodüksiyon, yazılım gibi alanlarda gidip geldik. Neyseki animasyon kodu birkaç yıl önce tanımlandı ve resmi olarak animasyon firması olduk.

Dünyada aslında oyun ve yazılım sektörü gibi “yaratıcı endüstriyel sanatlar” da çok popüler ve hızlı büyüyor. 200 milyar doların yıllık döndüğü bir sektör de Türkiye’nin payı binde 1 gibi komik seviyelerde. Çok yetenekli sanatçılarımızın olması ve bizim gibi birkaç özverili şirketin olması sektörü hiçbir yere götüremez. Bu konuda hep birlikte sistematik hareket etmeli ve bizi güçlendirecek devlet politikaları olmalıdır. Teşvik, vergi indirimi, uluslararası avantajlar olmadan maalesef CG sektörünün büyümesi çok zordur.

Kişisel bazda baktığımda Türkiye’de gerçekten çok yetenekli arkadaşlar var tabi ki, onların da hakkını yememek lazım. Ama önemli olanın dünya klasmanındaki yerimiz olduğunu unutmamakta fayda var. Yoksa sınırlı sayıdaki işler için Türkiye’de birbirimizi ve kendimizi yiyerek ayakta kalmak zorunda kalırız.

huseytin-ozturk
 6- Animasyon alanıyla ilgilenecek arkadaşlar nereden başlamalılar, hangi yazılımlardan yararlanmalılar ve sektörde nelere dikkat etmeliler?

Yazılımlardan önce tavsiye edeceğim birkaç unsur var.

Öncelikle vizyonları açık, yeniliklere ve değişime her zaman aç olmalılar. Çünkü teknik olduğu kadar sanatsal bir iş yapıyoruz ve sanatçı adam kültürlü olmalı. Bilgisayar malum birçok kişiyi asosyalliğe götürüyor. Bu konuya dikkat etmek gerekir. Animasyon gözlem işidir. Bol bol gözlem yapın, tatile çıkın, kültürel olarak kendinizi geliştirin.

İkinci olarak, daha önce de bahsettiğim gibi, global düşünmek ve dünya klasmanında olmaya çalışmak gerekli. Ayrıca kullandığımız yazılımlar ingilizce. İngilizceyi bilmek öğrenimi ve gelişmeleri takip etmeyi oldukça hızlandıracaktır.

Öğrenme aşamaları şöyle olabilir; CG sektörünü genel olarak iyice tanımak, uzmanlık alanına karar vermek, gerekli yazılımlardan birini seçmek, uzmanlığın tüm tekniklerini öğrenmek ve yazılım bağımsız bir uzman olmak. Yani yazılımın yapılan meslek üzerinde uzun vadede çok etkisinin olmaması gerekir.

huseytin-ozturk

7- Oyun oynamaktan ziyade oyun geliştirme ile ilgilenenler için, mobil oyunların geleceği, oyun kodlama, oyun motorları vs. konularda düşüncelerinizi alabilir miyiz?

“Oyun oynama! oyun yap :-)” benim de çok söylediğim cümlelerden biri. Ama oyun oynamadan da başarılı bir oyun yapmak çok zor.

Mobil oyun yapmak ve oyunun tutması çok zor ve farklı dinamikleri olan bir iş. Bunu bir yıllık çabanın ardından ve birkaç oyun çıkardıktan sonra daha net anladık. Fakat oyun sektörü o kadar büyüdü ki gerisinde kalmamak, fırsatları değerlendirmek lazım.

Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için yazılım, oyun ve CG vb. sektörlerin düşük maliyet, yüksek kazanç gibi büyük avantajları var. Yabancılara satılan iki Türk oyun şirketi Gram Games ve Peak  Games’in geldiği noktaları hepimiz takip ediyoruz. Bunun sayısının giderek arttığını ve artık devletin de kayıtsız kalamayacağını ve destekleri artıracağını düşünüyorum.

8- Çalışmalarınızda aktif olarak kullandığınız yazılımlar nelerdir? Bu yazılımı da öğrenmeyi düşünüyorum dedikleriniz var mı?

3D Studio Max ve After Effects kullandığım ana yazılımlar. Render motoru olarak Vray’i aktif, Corona ve Redshifti de özel projelerde kullanıyoruz. Render için halen CPU tabanlı ilerliyoruz, GPU için de yavaştan yatırımlar yapmaya başladık. Sculpting için Zbrush, organik environment ağırlıklı işlerde Lumion yine tercih ettiğimiz yazılımlar arasında. Son zamanlarda Nuke öğrenmeye çalışıyorum. Her yazılımı kullanmak isteriz ama lisanslama maliyetleri yüzünden bunu sınırlamak durumundayız 🙂

Gerçek bir CG sanatçısının bu kadar yazılımlara takılmaması, istediğini her platformda yapabilmesi gerekli.

9- Max mi Maya mı? Ya da benzeri yazılım karşılaştırmalarını duymuşsunuzdur. Bu şekilde bir karşılaştırma ne kadar doğru. Ülkemiz şartlarını da göz önünde bulundurarak yeni başlayacak olanlar kendilerine nasıl bir yol haritası çizmeliler.

Bu soru evrenin varoluşu ile ilgili sorular ve tartışmalar kadar eski ve içinden çıkılmaz durumda 🙂   Bireysel kullanımda Max ve Maya’nın hiçbir farkı yok, hatta bana sorarsanız Cinema 4D’yi es geçmeyin derim. Ama genel kabul olarak mimari, mühendislik ve teknik işlerde 3Ds Max, karakter animasyon, dizi ve film sektöründe maya, infografik de Cinema 4D daha yaygın kullanılıyor.  Fakat animasyon dizi için 3Ds Max seçen bir şirketi de, teknik bir animasyonda Maya kullananı da görebilirsiniz.

Yeni başlayacak arkadaşların en hızlı öğrenebilecekleri yazılımlara, en çok döküman ve kullanıcıya sahip yazılımlara yönelmelerinde fayda var. Bu açıdan 3Ds Max’i tavsiye ederim. Uzun vadede Maya’yı da orta seviyede öğrenmeleri iş olasılıklarını arttıracaktır. Fakat profesyonellik ilk için tool bağımsız yeteneklerini geliştirmeleri şart.

huseytin-ozturk

10- Şu an aktif olarak kullandığınız PC donanımı nedir?

Şirkette birçok workstation var ama kendi donanımım için uzun aradan sonra AMD işlemcili bir PC topladım. 32 çekirdek AMD Threadripper işlemci, su soğutma, 64 GB RAM, 1070 GTX ekran kartı, m.2 SSD kullanıyorum. Kurgu için 4 diskli ayrıca bir raid var.

Monitör olarak da 49” kavisli Qled Samsung ekran aldım. Çift monitörden kurtuldum. Manzaralı ev gibi 🙂 Tavsiye ederim.

11- Firma bünyesinde ki render çiftliği hizmetleriniz hala devam ediyor mu? Yüksek performanslı kişisel render bilgisayarı yatırımları mı yoksa render çiftliği tarzı hizmetlerden yararlanmak mı daha mantıklı? Sizce.

Renderfarm için yine AMD ryzen işlemcili bilgisayarlar kullanıyoruz. Özellikle animasyon projeleri için renderfarm hizmeti veriyoruz. Kişisel kullanım için renderfarm yatırımı hiç mantıklı değil. Çünkü yıllık elektrik tüketimi çok fazla ve sürekli yenilemek gerekiyor. Şirkette bu giderleri vergiden düşmek mümkün.

Kişisel kullanım için çok çekirdekli işlemci ve birden fazla GPU lu iş istasyonu daha mantıklı. Eğer yoğun bir animasyon ve render sirkülasyon işi yok ise bizim gibi renderfarm şirketlerinden hizmet almaları daha az maliyetli olacaktır.

12- Sektörümüzde konunun meraklıları için ülkemiz ve dünyada takip edilmesi gereken alanında uzman kişi ve kişiler kimlerdir?

Ben daha çok yurtiçi ve yurtdışındaki başarılı şirketleri takip ediyorum. İş akışları, şirket kültürleri, iş geliştirme yetenekleri, çıkardıkları işlerde kullandıkları teknikler ve bütçeleri daha çok ilgimi çekiyor.

Çok başarılı CG sanatçılarımız var Türkiyede. Popüler arkadaşlar ve adı pek duyulmayan arkadaşlar olduğu için isim vermem doğru olmaz şimdi 🙂

13- CG ve tasarım konularında takip ettiğiniz online platformlar, siteler, sosyal medya grupları hangileri?

Çok yoğun iş temposu yüzünden eskisi gibi günlük bir rutinim olmasa da behance, cgsociety, artstation gibi sitelere sıklıkla uğruyorum. Türkiyede eskisi gibi CG alanında forum ve web sitesi kültürü kalmadı, bir tek sizin siteniz var işte artofcgi 🙂 onun dışında facebook ve twitterdan sanatçı ve sayfaları takip ediyorum.

Sayın Hüseyin Öztürk‘ün sahibi olduğu animanya film ve animasyon stüdyosuna buradan ulaşarak daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.

İçeriği Sosyal Medyada Paylaşmak İster misiniz?

Art of CGI Yazar Notu:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir